Ben 41 yaşında yalnız yaşayan biriyim eşimi 4 yıl önce kaybettim 2 kızım var ikisi de Almanya da. Yemeğimi kendim yapıyorum ama ev işlerinden pek anlamam arada temizlikçi çağırırım bana bir süre yeterdi. Birgun üst katta komşumun karısı geldi çorba yaptım sizede getireyim dedim dedi, içeriye buyur ettim maşallah heryer tertemiz dedi, bende bugün temizlikçi geldi onun için temiz dedim, Herkesi evinize çağırmayın Mehmet bey insanlara güven olmaz hele bu devirde hiç olmaz dedi. Bende temizlikten anlamadığımı mecbur çağırdığımı söyleyince, hiç gerek yok ben arada uğrar ne işiniz varsa yaparım dedi, olurmu öyle eşiniz ne der uygun olmaz diye reddettim, siz merak etmeyin eşim bana karışmaz hatta oda gelir arada dedi, peki ozaman dedim ama çok şaşırmıştım. Aradan 1 hafta geçti üst komşum kadın tekrar geldi etrafı süpürür silerim şimdi dedi peki size zahmet olacak dedim geçtim oturdum, kadın ben üzerimi degistirecegim bunlarla temizlik yapamam dedi yatak odasına gitti tam o sırada kapı çaldı ben kalktım kapıyı açtım aman Allah'ım ne göreyim gelen kocasıydı ne yapacaktım ben şimdi?.. Sonrası İlk Y'orumda
Ben 41 yaşında yalnız yaşayan biriyim eşimi 4 yıl önce kaybettim 2 kızım var ikisi de Almanya da. Yemeğimi kendim yapıyorum ama ev işlerinden pek anlamam arada temizlikçi çağırırım bana bir süre yeterdi. Birgun üst katta komşumun karısı geldi çorba yaptım sizede getireyim dedim dedi, içeriye buyur ettim maşallah heryer tertemiz dedi, bende bugün temizlikçi geldi onun için temiz dedim, Herkesi evinize çağırmayın Mehmet bey insanlara güven olmaz hele bu devirde hiç olmaz dedi. Bende temizlikten anlamadığımı mecbur çağırdığımı söyleyince, hiç gerek yok ben arada uğrar ne işiniz varsa yaparım dedi, olurmu öyle eşiniz ne der uygun olmaz diye reddettim, siz merak etmeyin eşim bana karışmaz hatta oda gelir arada dedi, peki ozaman dedim ama çok şaşırmıştım. Aradan 1 hafta geçti üst komşum kadın tekrar geldi etrafı süpürür silerim şimdi dedi peki size zahmet olacak dedim geçtim oturdum, kadın ben üzerimi degistirecegim bunlarla temizlik yapamam dedi yatak odasına gitti tam o sırada kapı çaldı ben kalktım kapıyı açtım aman Allah'ım ne göreyim gelen kocasıydı ne yapacaktım ben şimdi?.. Sonrası İlk Y'orumda
Beyefendi kusura bakmayın karım burada mı dedi ben şaşkınlık içersinde birazda korkarak evet dedim içeri gelio onu alabilirmiyim eşim şizofren hastası kimbilir size nasıl ısrar ettide girdi evinize dedi içeri buyur ettim yatak odasının kapısını açtık ki bayan yalnızca oturmuş öylece duruyordu, adam eşini kolundan tutarak kaldır dı ve benden özür dileyerek evden çıkardı…. Allah kimseyi bu duruma getirmesin saglik herşey..
Mahkeme salonunda, seksenlerindeki yaşlı çiftin durumu içler acısıydı. Adam inatçı bakışlarla suskun, Nine'nin ağlamaktan iyice çukurlaşmış gözleri ve keskin çizgileriyle bıkkın bakışları süzüyordu etrafını...Ve
Hakimin tokmak sesiyle sustu uğultu ve tok sesiyle, sözü yaşlı kadına verdi, hakim...
'Anlat teyze neden boşanmak istiyorsun...?'
Yaşlı kadın derin bir nefes çektikten sonra baş örtüsüyle ağzını aralayıp, kısılmış sesiyle konuşmaya başladı...
' Bu herif yetti gari, 50 yıldır bezdirdi hayattan...'
Üsteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz.
Bu herif yetti gari, 50 yıldır bezdirdi hayattan...'
Sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu mahkeme salonunda... Sessizlik bu tür haberleri her gün manşet yapan gazetecilerden birinin flaşıyla bozuldu, kimbilir nasıl bir manşet atacaklardı, yaşanmış 50 yılın ardından...
Çok sayıda gazeteci izliyordu davayı, kadın neler diyecekti..Herkes onu
dinliyordu.. Yaşlı kadının gözleri doldu...Ve devam etti...
'Bizim bir sedef çiçeği vardı, çok sevdiğim...O bilmez...50 yıl önceydi.. O çiçeği bana verdiği çiçeklerin arasından kopardığım bir yaprağı tohumlamıştım, öyle büyüttüm.. Yavrumuz olmadı,
onları yavrum bildim... Bir süre sonra çiçek kurumaya başladı. O zamanadak adadım... Her gece güneş açmadan önce bir tas suyla suluycam onu diye... İyi gelirmiş dedilerdi... 50 yıl oldu, bu herif bir gece kalkıp bir kere de bu çiçeği ben sulayım demedi... Taki geçen geceye kadar... O gece takatim kesilmiş..uyuyakalmışım... Ben böyle bir adamla 50 yıl geçirdim... Hayatımı, umudumu her şeyimi verdim... Ondan hiçbir şey göremedim.. Bir kerecik olsun, benim bildiğim görevlerden birisini
yapmasını bekledim.... Onsuz daha iyiyim, yemin ederim.'
Hakim, yaşlı adama dönerek ;
'Diyeceğin bir şey var mı baba' dedi.
Yaşlı adam bastonla zor yürüdüğü kürsüye, o ana kadar suçlanmış olmanın utangaçlığını hissettiren yüz ifadesiyle hakime yöneldi.
'Askerliğimi, reisicumhur köşkünde bahçevan olarak yaptım, o bahçenin görkemli görünümüyle büyümesi için emeklerimi verdim... Fadimemi de orada tanıdım... Sedefleri de... Ona en güzel çiçeklerden büketler verdim... O çiçeklerle doludur bahçesi... Kokusuna taptığım perişan eder
yüreğimi... İlk Evlendiğimiz günlerin birinde boyun ağrısından onu hekime götürdüm... Hekim çok uzun süre uyanmadan yatarsa boynundaki kireç sertleşir, kötüleşir dedi.. Her gece uykusunu bölüp, uyansın, gezinsin dedi... Hekimi pek dinlemedi, bizim hatun...lafım geçmedi... O günlerde
tesadüf bu çiçek kurudu... Ben ona gece sularsan geçer dedim.. Adak dilettim... Her gece onu uyandırdım. Ve onu seyrettim... O sevdiğim kadının yavrusu bildiği çiçekleri sularken seyrettim... Her gece o çiçek ben oldum... Sanki... Ona bu yüzden tapabilirdim...' dedi adam o yaştaki bir adamdan beklenmeyecek ifadelerle...
Her gece O yattıktan sonra uyandım... Saksıdaki suyu boşalttım... Sedef
gece sulanmayı sevmez, hakim bey.. Geçen gece de... Yaşlılık.. Ben de
uyanamadım.. Uyandıramadım... Çiçek susuz kalırdı amma , kadınımın boynu
yine azabilirdi... Suçlandım.. Sesimi çıkartamadım...'
O an Mahkeme salonunda her şey sustu...
İnsanlığın ilk var olduğu dönemde, adamın biri şeytanı yakalamaya karar vermiş. ...Ancak bunun için 40 yıl Tanrı'ya ibadet etmesi gerekiyormuş. Karısıyla, dostlarıyla ve bütün dünyayla ilişkisini kesmiş, kendisini ibadete adamış. 40 yıl sora Tanrı, ibadetinin karşılığı olarak ona ağzı kapalı bir şişenin içinde şeytanı sunmuş.
Artık özgürmüş adam. Dünyada neler olup bittiğini görmek, nelerin değiştiğini öğrenmek için sabırsızlanıyormuş. Şişeyi karısına teslim etmiş, ona iyi sahip olmasını söylemiş ve dışarıya çıkmış.
Kadıncağız şeytanı çok merak ediyormuş.Ve merakına yenilip şişenin ağzını açıvermiş.
Açar açmaz da şeytan şişeden fırlayıp çıkmış ve gülmeye başlamış. "Merakına engel olamadın ve kocanın 40 yıllık emeğini boşa çıkardın" diye alay etmiş kadınla. "Yok canim" demiş kadın. "Sen hiç o şişenin içinde olmadın ki". "Nasıl olur?" diye haykırmış şeytan. "Sen de gördün. Şişeden çıktım ben!" "Hiç o şişenin içinde değildin, inanmıyorum buna. Nasıl küçücük şişeye girebilirsin ki?" Kafası atmış şeytanin . "Gireyim de gör!" demiş ve yeniden şişenin içine girivermiş. "İşte böyle."
Adamın şeytanı hapsetmesi 40 yılını, kadının ise yalnızca 5 dakikasını almış. Şeytan da söyle isyan etmiş Tanrı'ya:
"TANRIM, MADEM KADINI YARATACAKTIN, O ZAMAN BENİ NEDEN YARATTIN.???