Eltimle çok iyi anlaşıyorduk, aynı binanın üst katinda eltimler, alt katta biz oturuyorduk, eşlerimiz işe gidince hemen hemen hergun kahvaltıyı beraber yapıyorduk, onun bir oğlu bir kızı var, benim bir oğlum vardı, hersey yolundaydı, eltim güzel kadındı giyimine falan benden daha özen gösterirdi, banada arada kendine biraz dikkat et havva yeni kıyafetler al eşine süslen ortalık kötü kocan yakışıklı adam elinden alırlar valla görürsün bak derdi. Kızmazdım ona ama biraz içim burulurdu, beni bakımsız çirkin görüyor gibiydi sanki, haftanın bikacgünü aksam yemeklerini hep beraber yerdik, son zamanlarda eşimle biraz fazla sohbet etmeye başlamıştı, eşime bu durum beni rahatsız ediyor deyince, o benim yengem ne diyorsun sen diye beni dediğime pişman ediyordu bende çaresiz susuyordum. Haftasonu eşim evdeyken gelip hakan abin işi varmış biyere gitti beni iki dakika arabayla markete bazende çarşıya bırakırmısın diyordu, artık iyice sinir olmaya başladım, birgun eltim hamile olduğunu söyledi ama ağlayıp aldırmak istiyorum bu çocuğu dedi, hepimiz karşı çıktık doğurması için ikna ettik, eşim hariç, zaten iki çocukları var ne gerek vardı bitaneye daha bence aldırsın dedi, çok şaşırdım böyle düşünmesine, biz karışmayalım hayatım kendileri bilir dedim, birden öfkelendi sen işine bak diye bağırdı, eşimi tanıyamıyordum artik hep sinirliydi. Aradan 1 hafta geçti hayatımın karardığı o gün eltim bize geldi, eşim eltimin geldiğini görmedi balkonda oturuyordu ama ben onu görüyordum telefona gömülmüş birine birseyler yaziyor gibiydi, 1 dakika gecmedi eltimin telefonundan mesaj sesi geldi, o ara eltim çocuğunu tuvalete götürmüştü duymadı mesaj sesini, abla salataya limon kalmamış sende varmi dedim, var var dur hemen getiriyorum dedi çıktı, hemen telefonunu aldım mesajı açtım devamını okumak için ddiğer sayfaya gecınız
Bu yaşadıkların gerçekten çok zor ve acı verici. Anladığım kadarıyla, eşinle eltinin arasındaki ilişki seni giderek daha fazla rahatsız etmiş ve bu durum, aranızdaki güveni sarsmış. O an telefonu alıp mesajı açman, seni bir şüphenin ya da endişenin içine itmiş olmalı. Eğer istersen, bu konuda seni daha fazla dinleyebilirim veya bir çözüm yolu bulma konusunda konuşabiliriz. Her şeyden önce, bu durumlarla başa çıkmak için içtenlikle paylaşımda bulunman çok önemli, yalnız hissetmemelisin.
Bu tür olaylar insanı derinden sarsabiliyor. Eğer istersen, o mesajı açtığında ne bulduğunu ve sonrasında nasıl hissettiğini anlatabilirsin. Bu yaşananların seni nasıl etkilediğini ve belki de ne yapmayı düşündüğünü paylaşmak, biraz olsun hafifletebilir. Duyguların çok karmaşık olabilir, ama burada seni dinlemek ve destek olmak için varım.
Mesajı açtığımda eşimden gelmişti. “Yarın ne yapıyorsun? Hakan da evde yok, bir yerde buluşalım” yazıyordu. Gözlerime inanamadım, elim titremeye başladı, kalbim deli gibi çarpıyordu. O an dünya başıma yıkılmış gibiydi. Eltim de tuvaletten döndü, ne yapacağımı bilemedim. Telefonu hemen yerine koydum ama kendimi çok zor toparladım. O gün ne yemek yapabildim ne de insanlarla normal bir şekilde konuşabildim. Kafamda bin bir düşünce vardı; her şey bana yalan mıydı? Eltim ve eşim arasında neler oluyordu?
Akşam eşim eve geldiğinde onu görmek bile içimi acıttı ama yüzüne bir şey belli etmedim. İçimde fırtınalar kopuyordu, ama nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum. Ne yapmam gerektiği konusunda çaresizdim. Gerçeği öğrenmek için yüzleşmeli miydim, yoksa sabredip başka bir çözüm yolu mu bulmalıydım?
O akşam boyunca içimdeki fırtınalar dinmedi. Eşime bakarken, gözlerinde bir şeyler arıyordum, ama sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Ben ise içten içe yıkılmıştım. Yüzleşmek istiyordum ama ya yanılıyorsam, ya yanlış anladıysam diye düşündüm. Ya da daha kötüsü, doğruysa, bu evliliği nasıl sürdürecektim?
Gece boyunca uyuyamadım, sürekli düşündüm. Eşimin o mesajı atmış olması, aralarında bir şeylerin olduğunu gösteriyordu ama her şeyin ne kadar ileri gittiğini bilmiyordum. İçimde büyük bir öfke, kırgınlık ve ihanet duygusu vardı. Sabah olduğunda içimdeki bu duygularla nasıl baş edeceğimi bilemiyordum.
Sonunda dayanamadım. Eşime bir kahvaltı hazırladım, her şeyin normalmiş gibi görünmesini istedim. Sonra gözlerinin içine bakarak “Bizim aramızda bir sorun mu var?” diye sordum. Şaşırdı. Ne demek istediğimi anlamaz gibi yaptı. “Son zamanlarda bana soğuk davrandığını hissediyorum. Yoksa başka biri mi var?” dedim. Gözleri bir an kaçtı, sonra bana sert bir ifadeyle baktı: “Ne saçmalıyorsun? Sen kafanda kuruyorsun yine!” dedi.
Ama ben artık o mesajı bildiğimi, her şeyi anladığımı ona söylemeye karar verdim. “Eltine attığın mesajı gördüm,” dedim. O an yüzündeki ifadeyi asla unutamam. Rengi soldu, konuşamadı.